Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici özellikleriyle dikkat çeken bu doğal besin, hem geleneksel hem de modern tüketim yöntemleriyle sofralarda yerini alıyor. Zengin besin değerleri ve sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle dikkatleri toplayan bu meyve; A, B ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor. Keçiboynuzunun kemik erimesine karşı koruyucu bir rol oynadığını belirten Uzman Diyetsiyen Cansu Arslan, “Keçiboynuzu, yağ içermeyen yapısı ve kakaodan iki kat fazla kalsiyum içermesi nedeniyle sağlıklı bir çikolata alternatifi olarak tercih edilebilir. Çekilip öğütülen keçiboynuzu kek, kurabiye ve muhallebilerde kakao veya şeker yerinde kullanılabilir. Keçiboynuzunun astım ve bronşite; demir eksikliği anemisine iyi geldiği çalışmalarla desteklenmiştir” dedi.
“Uzun tokluk süresi sağlar”
Uzun tokluk süresi sağladığı için hastalara önerildiğini belirten Arslan, “Zengin çözünmez posa içeriğiyle sindirim sistemimizi olumlu etkiler, uzun tokluk süresi sağlar, bu özelliğiyle diyetlerde de sık tercih edilebilir. Kan şekerini dengeleyici, glisemik indeksi düşük bir besin olan keçiboynuzunu diyabet hastaları da ara öğünlerde tercih edebilir. LDL kolesterol seviyesini düşürdüğüne dair çalışmalar da mevcuttur. İçeriğindeki tanen bileşikleri sayesinde antikanserojenik özelliktedir yani kanser oluşumunu önleyen potansiyel bir etkiye sahiptir. Keçiboynuzunun tazesi direkt tüketilebilirken, kurutulmuş hali çekilip un haline getirilerek; şeker, çikolata yerine kurabiye, kek, muhallebilerde kullanılabilir. Keçiboynuzu pekmezi ise özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek, vücudumuzu hastalıklara karşı korumak, öksürük ataklarımız varsa bunları önlemek için günlük 1-2 tatlı kaşığı tercih edilebilir” şeklinde konuştu.